Ruh – Beden – Zihin Bütünlüğünde Kadınlığın Keşfi, Jinekolog Dr Ayşe Duman’ın kaleminden çıkan farkındalık dolu bir kitap.. Her kadının ve kadınları anlamak isteyen erkeklerin okumasını gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kitapta holistik bir yaklaşımla, kadın olmanın neşesine açılan yolda farkındalıklar sunuyor.
Fakat bu yolda bize engel olan bilinçaltı kalıpları karşımıza çıkıyor. Ayşe Duman bu kalıpları virüslü yazılımlar olarak nitelendiriyor kitabında. Bu virüslü yazılımlardan kurtulmadan özgürleşemeyeceğimizi söylüyor.
Hastalarının yaşadıkları problemleri, ‘yaşanmış hikaye’ olarak paylaştıktan sonra bu durumun bilinçaltı ve düşünce boyutunda yansımalarını bize sunuyor.
KADINLIĞIN KEŞFİ – Kitabın Bölümleri
Kitap dört bölümden oluşuyor.
1. bölümde ‘Size Verilen En Büyük Hediyenin Farkında mısınız’ başlığı altında kadın bedeninin muhteşem yaratılışına ve bilinçaltı yazılımlarının üzerimizdeki etkisine dikkat çekiliyor.
2. bölümde ‘Zihin Beden Ruh bütünlüğünde Kadınlığın Yeniden Keşfi’ başlığı altında bu zararlı kalıplardan nasıl kurtulacağımız ve özgürleşme yolunda atılacak adımlar anlatılıyor.
3. bölümde ‘Evlilik Öncesi ve Evli Çiftler için Cinsel Checkup’ başlığı altında evlilikte sağlıklı cinselliğin önemi ve bunun için dikkat edilmesi gerekenler anlatılıyor.
4. bölümde ‘Annelik Bir Rahmettir’ başlığı altında doğumun mucizelerine, hamilelik ve doğumun nasıl sağlıklı bir süreç olduğuna vurgu yapılıyor.
Bilinçaltı Kalıpları ve Beden Sağlığı
Birçok çalışma anne karnına düştüğümüz andan itibaren bilinçaltımızın oluşmaya başladığını söylüyor. Doğduğumuz andan itibaren çocukluk süresince hayatımızı şekillendirecek olan bilinçaltı yazılımları kodlanıyor.
Maalesef ki bu kodlama hepimiz için sağlıklı bir şekilde ilerlemiyor. Büyüklerin de atalarından getirdiği birçok yanlış düşünce ve telkin kayıt altına alınıyor.
Kız çocukları etrafındaki kadınların yaşamından izler alıyor, ailenin ve çevrenin kadın olmak hakkındaki duygu ve düşüncelerini içselleştiriyor.
Bu noktada sınırlarına saygı duyulan, hislerine duygu ve düşüncelerine değer verilen, görülen, kendi olmasına ortam sağlanan kız çocukları sağlıklı ve dengeli bir kadınlık algısı geliştiriyor.
Bu sağlıklı algı, Kadın olmanın getirdiği mucizevi döngülerin de sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlıyor.
Etrafındaki kadınlara saygı duyulmayan, kendi olmasına izin verilmeyen, duygularını bastıran, kadın olmanın zor ve kötü olduğu söylenilen bir ortamda büyüyen kız çocukları ise kendilerine ve kadın olmaya dair sağlıksız bir algı geliştiriyorlar.
Bu sağlıksız algı ise vücut fonksiyonlarının zamanla bozularak, kadın olmaya dair tüm muhteşem döngülerin birer eziyet ve hastalığa dönüşmesine neden oluyor.
Kadınlar, zamanla mutsuz, hayat enerjisi azalmış, yaşam sevinci gitmiş kişilere dönüşüyor.
Dolayısıyla birçok kadın hastalığının ve cinsel problemlerin temelinde maalesef ki kadınlık hakkındaki olumsuz inanç ve kalıplarımız yatıyor. Üstelik bu inançlar o kadar derinlere saklanmış ki çoğu zaman farketmiyoruz bile…Düşüncelerimiz inançlara, inançlarımız ise zihin ve beden üzerinde yönetim mekanizmalarına dönüşüyor.
Sağlıklı düşünce sistemleri bizi kadınlığın o coşkulu neşesine ve bir o kadar da dingin huzuruna yaklaştırırken,
Sağlıksız bilinçaltı kalıpları bizi hayattan soğutup, acı çeken mutsuz, hasta, yaşamdan keyif almayan bir ruh haline kilitliyor.
O yüzden ilk önce kadınlık üzerine bakışımızı ve kadın olmanın güzelliğini keşfetmeli, sonra yaşamın neşesine, keyif içinde eşlik ederek, özgürce yol almalıyız.
Kitaptan bir kısa bir yazıyı aşağıda sizlerle paylaşmak istiyorum.
Geçmişin Hipnozundan Kurtul
”Kadın kendi bedenine ve ruhuna sahip çıkma kararlılığına maalesef hala ulaşamamıştır. Değişimden korkan birçok kadın sorunlarının nasıl da çözümsüz olduğunu ispatlamak için doktor doktor gezmeyi tercih eder sorunu çözmek için yapılacaklar değişimin adımıdır aslında.
Çoğu kadın değişimden korkar. Değişim hipnotik yaşamdan çıkmak, koşullanmalardan özgürleşmektir. Aynı zamanda yeni bir coşku yeni yaşam maceraları demektir. Yeniliğe, gerçeğe, özgürlüğe karşı çıkan bilinçaltı kalıpları, sorunları nasıl da çözümsüz olduğunu ispatlama gayreti ile kadını kendi bataklığında boğar, adeta sorunu çözmek adına atılacak her adımı engelleyerek!
Çünkü kadın kendi bedeni ve ruhuna sahip çıkma kararlılığına hala ulaşamamıştır. Eğitim durumu ne olursa olsun karar verme ve uygulama yetkinliğinin farkında değildir. Acı gerçek kendisine sahip çıkma konusunda tembeldir. Birilerinin ona sahip çıkması beklentisi ile avunmaktadır.
Kadın ancak geçmişin hipnozunu dan kurtularak zihin beden farkındalığına fitre yazılımlarına ulaşır ve deneyi ve kadınları ile barışabilir.” Dr Ayşe Duman – Kadınlığın Keşfi
Okuduğunuz için teşekkürler, yeni yazılarda görüşmek üzere…
Beni İnstagramdan takip etmek isterseniz @bahargünceleri.blog
